30 Aralık 2012 Pazar

CemalNur Sargut / Aşktan Dinle



Herkese merhaba :)

Kitabımı yavaş okudum, daha iyi anlaya bilmek için dili çok ağır değil anlaşılır, anlamak gerekli çok güzel hikayeler var. Karşılıklı sohpet ediyorlar. Nevval Sevindi'yle Mesnevi Okumaları tadında. Ana-Baba Hakkı, Birlemek Namaz, Dost buna benzer bir çok hikaye okumak isteyenlere tavsiye edilir. Keşke şu kitaptakilerin yarısını uygulaya bilsek.

Özellikle ayraçla ayırdım isyan ettğim zamanlar da oflayıp pofladığım da açık okuyayım kendime geleyim dur! Esra ne yapıyorsun demek için. Kendinizde etkisi büyük olan kitaplarda bunu yapabilirsiniz.

ARKA KAPAK

Aşk sultanı Hz. Mevlana'nın Mesnevi isimli eserinde ''Ey bizim sevdası hoş olan, güzel olan aşkımız, Ey bizim bütün manevi hastalıklarımın, dertlerimizin tabibi'' diye anlattığı aşk, Allah'ın yeryüzünde kendisinden göründüğü İnsan-ı Kamil'den, yani Allah'ın manasından başkası değildir. O bu manayı rehber edinip, kendi vücudu içinde nefsini ruhunun esiri haline getirerek birlemiş, aşkın da bu birliğin efendisi olmasına vesile olmuştur. Bunun içindir ki ona, nefisleri efendi kılanmanasında ''Efendimiz(Mevlana)'' denilmiştir.
Cemalnur Sargut ''Aşktan Dinle'' isimli kitabında bize, Hz. Mevlana'nın Mesnevi isimli eseri ışığında nefs, aşk, kibir,cömertlik, gösteriş, edep gibi, insanın gelişiminda rol oynayan pozitif ve negatif kavramların iç manalarını anlatıyor. Bizi Mesnevi'den buyurulan,
Tu megu mara bedan şeh bar nist
Ba keriman karha doşvar nist
(Benim yüksekliklere çıkmaya gücüm yok deme, Kerim olanın eteğine yapş seni çıkaracaktır.)
Emri üzerine, Kerim olam Mesnevi'ye  yapışmaya davet ediyor.

29 Aralık 2012 Cumartesi

Güle güle 2012....



Herkese Merhaba :))

Hey gidi 2012 iyi mi geçtin kötü mü düşünüyorum da sen benim beynimi uyuşturmuşsun onu anladım, bir günü bir günümüze tutmayınca doğal olarak iyisiyle kötüsüyle bitiyorsun. Güzel tek yanı benim sevgilim, umarım 2013'te yüzümüzü güldürürsün ihtiyacımız var. kötü tarafı hastalıklar ve ölüm.  Bundan daha kötüsü olamaz en büyük sınavımız hastalığı veren Allah şükür demeği böyle öğretiyor. Sevgili kulu olduğunuzu unutmayın.

Siyasete deyinmiyorum bile hallaç pamuğuna döndü  bu benzetme az bile kalabilir. Konuyu açamadan kapatıyorum.

Kitaplara gelince :)) yüzüm hemen güldü 60 tane kitap okudum. Annem seneye daha çok okursun sana kitaplık lazım dedi. Sağolsun düşünceli bir ailem var neden kitap okuyorsun onun yerine şunu yap bunu yap diyen bir ailem yok, kardeşim elinde kitapla gelir her zaman istediğin bir kitap var mı? Abla diye sormadan edemez. Arada kendine de bir şeyler al dediğinde almayacağımı bilir, çevremdekiler benden öneri isterler kim ne seviyorsa seve seve tavsiye etmişimdir.  Bazen de kitaplığıma göz dikip yıpratan akrabalar vardır. Neyse ki artık istemiyorlar. 
Kitaplar bizim kıymetlilerimiz bilen bilir.

2013 Dileğim sağlık... mutluluk... huzur... Bu dualarım hepimiz için umarım bütün gönlünüzden geçen her şey olur...  sevgiyle kalın.

19 Aralık 2012 Çarşamba

CemalNur Sargut / Dinle




Herkese merhaba :)

Çok güzel bir kitapla başbaşaydım tasavvuf okumak beni dinlendiriyor, düşündürüyor dünya halinin ne kadar boş olduğunu gösteriyor.

CemalNur Sargut bu kitabın soru cevap şeklinde yapmış bana kalırsa iyi de yapmış anlaşılır olmuş kısa kısa anlatarak sıkmamış bazı tasavvuf kitapları sıkıcı olabiliyor uzun uzun okumak zor geliyor ben öyleyim doğrusu. Anlaşılır olması da önemli tabi bazı bildiğim konuları daha derinden farklı açılardan öğrenmiş oldum yanlışlarımı gördüm. Tabi herkes farklı anlata biliyor bu işlerin ehli bile eksikleri çıkıyor. En güzeli her şeyi bildiğini iddia etmemek, öğrenmek kadar güzeli var erken veya geç hiç önemli değil.

Size tavsiyem eğer tasavvuf okumayı seviyorsanız CemalNur Sargut'un Dinle kitabıyla tanışın, şuan ikinci kitabını okuyorum. Keyifli okumalar!

ARKA KAPAK

Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan, farklı din, dil ve ırka mensup kişilerin aynı aşkla keştetmeye çalıştığı Hz. Mevlana, Mesnevi isimli eserine ''Dinle'' diye başlamıştır. Bütün alemde ''Dinle'' diye seslenen Hz. Mevlana'nın sözlerinin menbaı ise ''Oku'' diye başlayan Kur'an-ı Kerim'dir CemalNur Sargut'un kendine has üslubunda dinlemek isteyenler için bir rehber niteliğindedir.

''İblis neden İblis olmuştur?''
''Miraca yükselme biz insanlar için nasıl olacaktır?''
''Haccın içindeki kurban kesmenin gerçek manası nedir?''
''Nefsin terbiyesinde nasıl bir yok izlenmeli?''
''Nefis hilm kılıcıyla nasıl kesilir?''
''Cemal ve celalle terbiye nasıl olur?''

gibi soruların cevaplarını da bulacağız ''Dinle'' isimli kitapta, tasavvuf, edep, kaza-kader, tevhid, namaz, hac ve kurban konuları hem zahiri hem de batıni yönleriyle açıklanmıştır.

''Cennet dünyada bulunan yolu tasavvuf terbiyeden geçer. Gerçek cennet olan huzu olan huzu ve mutluluk aynı terbiyenin sonucu olarak hürriyete kavuşmakla neticelenir. Bu bakış açısından tasavvuf, insanın insalığı bulma yoludur vesselam.''

16 Aralık 2012 Pazar

Benim Dileğim Kabul Ol...



Bugün öyle acizim ki kendime bile yetemiyorum. Çaresizlik içinde kalmak, çıkmaz sokağa sapmak, yolunu şaşırmak.

Kalbim acıyor diyenleri anlamamak... Kalbin acıdığında anlatamayacak duruma gelmek gelmemeliydik. Gerçekten ne yaptıkta böyle oldu sorarım şu hayata cevap verebilir misin bana veremezsin tabi, hayatı kendi kurallarına göre oynamak nasıl bir şey ben bilemiyorum.

Bana bir dilek hakkı verin de ben hakkı mı kullanayım olmaz mı? Bir daha da istemeyeyim bir şey... Aslın ''bir şey'' derken anlatamadığım söyleyemediğim o kadar çok düşünce var içimde ben anlatamıyorum olmuyor. Bir insanın kalbini kırmak üzmek istermiydim istemezdim. İstemeyerek oldu dersem samimi olur muyum bana inanır mı?

Olması gereken buymuş demek çok kolay içinden ''bir şeyler'' kopar giderken yerini asla dolduramayacak olmaktır en zoru.. Dolmasını beklemek bile bana göre değil. Ben dua ediyorum sığınıyorum yine dualarıma alnımı secdeye koyuyorum. Sadece ondan istiyorum öyle bir istiyorum ki yürekten. Yürekten istersen olur elbet ben gerçekten yüreğimden ta içimden istiyorum hadi ol. Benim dileğim kabul ol!..

12 Aralık 2012 Çarşamba

Aydın Boysan / Bir Ömür Yetmiyor



Herkese merhaba..

Bir Ömür Yetmiyor diyor! Aydın Boysan onun hayatını okuyunca ne demek istediğini anladım ne kadar dolu dolu öyle, sanki karşımda oturmuş anlatıyor. Öyle bir hisle okudum ki kimi zaman sesli güldüm çok güzel anıları var doğru noktalara basmış, ince mesajlar vermiş  kesinlikle hak veriyorum size dedim. Duymasa da dedim.

Bir tek Aydın Boysan'ın kapağında kendi fotoğrafları olması hoşuma gidiyor!  Diğer yazarlar için aynısını söyleyemeyeceğim.

Bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum anlatımı dile sade, akıcı, abartmış olabilirim ama  Aydın Boysan okumayı seviyorum...

ARKA KAPAK

Aydın Boysan 41. kitabınde anılar, anekdotlarlar, fıkralarla hayat muhasebesini sürdürüyor... Usta yazar keyifli üslubu, hayat tecrübesiyle yoğrulmuş gözlemleri, zeka ve mizahın renklendirdiği yorumlarıyla okuruna neşe dolu bir sohpet sunuyor. Yazdıkları, taptıkları ve yaşadıklarının çoluğuna bakınca Aydın Boyan'a hak vermemek elde değil: BİR ÖMÜR ETMİYOR.

Yaşadığım hiçbir dönemi küçümsemiyorum. İsterse hayal olsun derim ki, bana bir ömür daha hediye edilirse, ben eski yaşadıklarımıın hepsini, hiçbir dakikası ve saati değişmedem bir kez daha yaşamak isterim. Hiçbir anı değişmeden ve tıpkısını.

Yaptığım yanlışların da, hepsinine ama hepsine, olduğu gibi sahip çıkıyorum. Onları da bir daha yaparım.

Bir insan ömrünün bütünlüğü vardır Bir insan ömrü giysi provası yapar gibi çekiştirilip değiştirilmez. O artık yaşanmış ve geçmiştir... Bitmediyse bile!

Bir tiyatro eserinin yazarı eserinin yazarı eserini bitirinceye kadar istediği gibi oynar değiştirir. Ama aynı yazar kendi ömrünün geçmişini değiştiremez. Artık geçmiştir o deiştirilebilme zamanı.

8 Aralık 2012 Cumartesi

Eskişehir Özdilek Kitap Fuarı....


 
 
 
Tüyap Kitap Fuarı gibi olmaz biliyorum ama ben bu etkinliği çok sevdim.
 
Lokman Dağ Savaş Akın imza günü 15 Aralaık 2012 14:00 16:00
 
Cezmi Ersöz imza günü 16 Aralık 2012 15:00 17:00
 
Can Dündar imza günü 11 Aralık 2012 14:00 16:00
 
Erdal Demirkıran imza günü 10 Aralık 2012 15:00 17:00
 
 

7 Aralık 2012 Cuma

Ayfer Tunç / Kapak Kızı

 
 
Herkese Merhaba

Çok merak ettiğim kitabı bu kadar geç okuduğum için üzülmedim desem yalan olur, okudukça okuyasım geldi elimden düşmedi. Diliyle anlatımıyla akıcı bir kitap

 Kapak Kızına taktım beni de etkiledi, okuyanlar bilir etkisi çok büyük karakterleri derinden sarsıyor. Okumanızı tavsiye ediyorum. Arka kapak yazısı her şeyi anlatıyor aslında.

ARKA KAPAK

Karlı bir kış günü, Ankara'dan İstanbul'a giden bir trenin yemek vagonu. Birbirini tanımayan üç kişi; bankacı Ersin, radyo programcısı Selda ve yemekli vagonun garsonu Bünyamin. Kapak Kızı, işte bu üç Kişinin romanı. Aynı zamanda orada olmayan bir başkasınında; bir dergide çplak fotoğrafıları yayınlanan Ayın Kızı Şebnem'in. Trenin saatlerce yolda kaldığı, bir yolcunun öldüğü bu uzun yolculukta, roman kahramanları, birbiriyle, Şebnem'in fotoğrafları aracılığıyla yüzleşirler. Ancak bu zihinsel yüzleşme giderek kimin kimi yargıladığı belli olmayan bir hesaplaşmaya dönüşür.

Ayfer Tunç, ilk kez 1992 yılında Kapak Kızı'nı  ''zamin aynı zemin, inşa aynı inşa'' olmak kaydıyla yeniden yazdı. Roman, bedensel çıplaklığ, kahramanlarını farklıı nedenlerle sarsan bir travma olaraka ele alıyor. Aile, hayat, aşk, kıskançlık, güzellik ve ahlak kavramlarını, alışılmış yorumların tuzağına düşmeden işliyor. Bunaltan ikiyüzlülüğe, anıların masumiyetinden yaşamın gerçeklerine uzanan sorunların kuşattığı bu roman, aslında tek bir soru soruyor: Kim daha çıplak?



1 Aralık 2012 Cumartesi

Ali Ünal / Alaca Dünya ve Yalnızlığım




Herkese merhaba :)

Kitabın ismini tekrar tekrar okuyorum ve ne kadar güzel olduğunu düşünüyorum. Herkesi Alaca Dünyaya davet ediyorum. Tüyap Kitap Fuarında yazarla tanışıp imzasını alarak daha da mutlu oldum.

Şu hayat sevgisiz olursa n'olur düşündünüz mü? Bence düşünün arada bir dünya meselesini kenara bırakıp tek başına ne kadar dimdik olabilirsin, duvarlar örme kendine en yakınlarnıza sevgisinizi esirgemeyin hayatın çok kısa olması başımıza neler geleceğimizi hiç bilmiyoruz.

Alaca Dünya ve Yalnızlığım yüreğinize dokunuyor. Sevginin büyüklüğü ne kadar önemli olduğunu, herkesin bilmediği bir dünya da anlatıyor, kimi zaman boğazınız düğümlenirken kimi zamanda tebessüm etttiriyor. Alaca Dünyanızı keşfetmek istiyorsanız kitabı mutlaka okumalısınız.


ARKA KAPAK

Gerçek hayat ile gerçek üstü bir hayatın zaman zaman kesiştiği, içinde yaşanılan dünya ile öte dünyalara özlemin ortaya çıkardığı bir roman Alaca Dünya ve Yalnızlığım... Tüm romanlar gibi hayal, tüm hayaller gibi gerçek...

Çocukluğumun en özgün, en tatlı tebessümler yayıcı, en çapkın, en sevinçli ve en üzgün anları bir araya gelse ancak bu kadar uzun olurdu. Zor geçen ama hiç yaşamadığım çocukluğum, bir gün kapısını çaldı yalnızlığımın. Uzun soluklu bir hezeyan fotoğrafı gibi asılı kaldı kalbimdeki koca duvarda. Bu duvarda Antakya'da yaşayan bir avuç insanın, Alaca Dünya ile kurduğu iletişimin en can alıcı anları da resmedildi. Her fırça darbesi, bu resmin karakterini ortaya koyuyor. Yaşamın sert gerçekleri ile Alaca Dünya'nın hayalleri içiçe geçiyor.

Mahiyar'a duyduğum çocuksu aşk, mektup arkadaşım Jeanne'in tatmin edemediğim fırtınalarla dolu iç yüzü, Hristo Amca'nın sevgi dolu sarraf yüreği, Şayeste Hanım'ın kendisine bahşadilen gençlik hülyalarıyla dolu Rıfat Bey aşkı, her gerçirdikleri günü keseden yiyen sıradan yaşlılar: Mualla Nine ve Nihat Dede, Menekşe ve yaralı geçmişi... Antakya'da çekilen her karesinde şiş kebap mutluluğunu, humus lezzetini, biber salçası hüznünü ve semavi aşkın 3 ayrı lisanını göreceksiniz.

27 Kasım 2012 Salı

Onur Ataoğlu / Japon Ne Yapmış



Herkese Merhaba :))

Onur Ataoğlu'nun ilk kitabı ''Japon Yapmış''  okuduktan sonra ikincisini de hemen okumak istiyorsunuz, ben de öyle yaptım yapmasına da Eskişehir'de bulamadım. İnternetten alışveriş yapmayınca elim kolum bağlandı.

Ufukta fuar'a gitmek gözükünce sabırla bekledim ve Japon Ne Yapmış'ı aldım. Çok çabuk bitti. Elinizden düşmüyor okudukça merakınız  artıyor, benden söylemesi.

Yazarımızın mizah anlayışına ilk kitabın da sevmiştim zaten ikinci kitabı daha çok güldürdü. Güldürüken de düşündürüyor.

Gerçekten neler yapmış ki bu Japonlar demedim değil . Hele ''OPY'' yok artık dediğim anlardı. Alış veriş yaparken Japınlara bir şey sormamak en iyisi olduğunu da bilin dahası çok en iyisi bu iki kitabı okuyun. ( bu bir emirdir! )  :))  Keyifli okumalar!

22 Kasım 2012 Perşembe

Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı / Hazırlayan: Kadir Aydemir



Herkese Merhaba :)

Taze taze matbaadan yeni çıkan Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı  126 Yazarıyla okuyucularıyla buluştu. Şanslıyım ki imzalı olarak ve tüyap kitap fuarından aldım. Kadir Aydemir'le Gizem Kara Müge Sandıkçıoğlu, Ali Ünal, Murad Çobanoğluyla tanıştım. Kitaptaki yazarlarımızla tanışmak benim için güzel bir deneyim oldu.

Elinizden düşmüyor, sürekli gülmenize sebep olan,. Bu alışkanlık bende de var dedirtten bir kitap. Yakın çevremizdekilere daha dikkatli bakalım neler keşfedicez. Ne yapmalı, en kısa zamanda kitabı alıp en sevdiğiniz yere kurulmalı... Keyifli okumalar!

Bir de videosu var izlemenizi tavsiye ederim!







20 Kasım 2012 Salı

Bebe / Tu silencio

  


Herkese merhaba ;)

Sizlere ben de bir ara takıntı haline gelen şarkıyı paylaşmak istedim nerden aklama geldi söyleyeyim, aslında şarkı beni buldu desem daha yerinde olur.

Bi kaç gün önce Tüyap kitap fuarı için yaptığım yolculuk esnasında televizyonu açtım pek bi kanal yoktu, film izlemek  istedim ses kalitesin de sorun vardı, kitap okudum bir süre sonra midem bulanmaya başladı. Ben de önümdeki televizyonu karıştırmaya başladım ve müzik bölümüne gelince şöyle bi durdum. Bir baktım ki benim şarkı ağzım kulaklarımda tekrar tekrar dinledim eyvah! dedim sonra nerden buldum dinlerimde dinlerim benim böyle bi huyum var şarkıdan bıkarım sonra yine dinlerim. Haydi geçmiş olsun bana :)))

13 Kasım 2012 Salı

Hande Altaylı / Kahperengi



Herkese merhaba :)

İlk defa kitabı bitirir bitirmez blog yazıyorum bunu tarihe geçin :)

Kahperengini sevmedim desem yalan olur, dramatik bir hikayesi var. Narin ve ailesi onun ilk aşkı küçük bir kasaba da geçen olaylar, İstanbul'da son buluyor. 

Kitabın sonunu hiç böyle beklemiyordum biraz zayıf buldum. Benim düşündüklerim bambaşkaydı. Böyle bitmemeliydi bi ekşın olmalıydı tam heyecanla ilerliyorken pat bitti! ( hala etkisindeyim tepkim bu yüzden )

Okumayın demiyorum okuyun tartışalım sizde nasıl bi etki bıraktı merak ediyorum yorumlarınızı.

12 Kasım 2012 Pazartesi

Kerime Nadir / Samanyolu



Herkese merhaba :)

Eski Türk sineması izlemekten sıkıldınız mı ya da çok mu özlediniz kara sevdalı aşıkları. Samanyolunu alın elinize dalın eski zamanlara evet ben öyle yaptım, daldım uzaklara iyi de oldu.

Kahramanlarımız Nejat ve Zülal kızımız  biraz şımarık oğlumuz da naif, iki aşık bazen kızdırıyor aşkları oldukça yoğun.
Sıkılmadan okuyacağnız bir kitap Kerime Nadir'in diğer kitaplarını da okumak istiyorum dili oldukça sade bir yazar.

ARKA KAPAK


''bir şakı mırıldanarak yavaş yavaş elbisesini çıkarıyordu. Kalbimde şiddetli çarpıntı ve tatlı bir heyecan vardı. Onu Hiçbir zaman böyle yarı çıplak görmemiştim. İskarpinlerini ve çoraplarını karyolanın ayak ucuna fırlattı.''


Eseri yüz binlerce okura ulaşmış olan ünlü romancı Kerime Nadir, 1917 yılında İstanbul'da doğdu. Yazı hayatına öyküler yazarak başladı. Hıçkırık romanıyla memleket çapında tanındı. Kaleme aldığı aşk ve karasevda romanları, tefrika edildikleri yıllarda gazetelerin  tirajını artırdı. Hemen her eseri, bazen birkaç kez filme de alınan, insanlara roman okuma sevgisini aşılayan Kerime Nadir, 20 mart 1984'te İstanbul'da öldü.


8 Kasım 2012 Perşembe

80'lerde Çocuk Olmak / Hazırlayan Kadir Aydemir



Herkese Merhaba :)

90'lar Kitabı Çocuk Mu Genç Mi? kitabını severek okuduğum Kadir Aydemir'in hazırlamış olduğu 80'lerde Çocuk Olmak kitabını da çok sevdim.

Benim doğduğum yıllarda gelişmiş olayları elbet bilmek hem mümkün hem de değil kitapta öğrendiğim  aaa! bu da mı oldu(muş) dediğim anlarda var elbet.

80'leri çok güzel anlattığını düşünüyorum yazarlarımızın bütün hikayelerini ayrı sevdim, herkes gibi çocukluğumu çok özlediğimden kitabın çabuk bitmesini hiç istemedim.

Her yaş grubunun okuması gerekli hele ki şimdi her şeye mana bulan sürekli depresyona giren genç arkadaşlarımızın, belki yaşamış oldukların zamanların kıymetini bilirler. Bilgisayar ve cep telefonuyla geç tanıştığım için memnunum elimde kitabım iki gözüm televizyonda ( o zamanlar çok kıymetliydi )  başlayacak çizgi filmin tatlı telaşı...


30 Ekim 2012 Salı

Sunay Akın / Ay Hırsızı




Merhaba kitap kurtları :)

Bu kitabı nasıl yazsam diye düşünürken arka kapağı aklıma geldi. Herkesin okuması gerek sanki Sunay Akın yanınız da anlatıyor hikayeleri bütün duyguları barındırıyor size.

ARKA KAPAK

Sunay Akın yeni kitabı Ay Hırsızı'nda gözünü Ay'a dikiyor ve bir arkeoloğun sabrıyla kazıyor insanlığın ortak birikiminin üzerine çöken tozu toprağı... Ortaya çıkardığı bilgiyi şair duyarlığıyla ilmek ilmek dokuyor ve okurunu hayrete düşürecek öyküler bir bir diziliyor karşımıza.


Cervantes ve Mimar Sinan hangi caminin inşaatında buluştu?..   Enver Paşa'nın uçağı kaç kez düştü?..  Piri Reis'in haritası Topkapı Sarayın'nda nasıl bulundu?..  İstanbul Boğazı'nı yürüyerek geçen  Atilla Hülagü'nün sırrı neydi?  157 yıl yaşayan Zaro Ağa'nın Amerika seferi...  Atatürk neden hiç uçağa binmedi?..


29 Ekim 2012 Pazartesi

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun



Her fert, istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine maliktir

Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet idaresi, faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir.

Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplarının memleketi olamaz. M. Kemal ATATÜRK

9 Ekim 2012 Salı

Bir Alex Değilim / İstiklal Akarsu




Selam sevgili kitap kurtları :)


Sevgilimle beraber çıktığımız da kendimize kitap almıştık ben Mino'nun Siyah Gülünü alıp anında okuyup bitirmiştim üstüne kaç tane kitap okudum hatırlamıyorum. Bir Alex Değilimi 37. sayfasına kadar gelip hala okumayan sevgilimden aldım ve bitirdim.

Kitaplarımın arasına çerez niyetine gülmek istiyorsam çok yoğunlaşmama gerek kalmayan kitapları okumayı seviyorum.

Yazarımız başından geçen olayları absürd bir şekilde anlatarak okuyucuyu eğlendirmiş. İlk kitabı olduğu için düz ve sade bir anlatımı var.

Arada bu tarz kitaplar okumak gerekli kafa dağıtmak için öneririm.

Sevgiyle kalın...

5 Ekim 2012 Cuma

Bir Yumak Mutluluk / Debbıe Macomber



Selam Sevgili Kitap Kurtları :))


Biriken kitapları unutmadan yazayım, yoksa kitap hakkında ne düşündüğümü unutucam sık sık telefondan girip okusam da bilgisayarı açıp bakmak gibi olmuyor.

Kitabımızı bilen bilir, çok naif bir hikayesi var ben öyle tabir ettim. Anlatımı sade, sayfalar hızlı hızlı ilerliyor sonunu merak ederek okuyorsunuz.

Küçücük dükkandaki arkadaşlığı, iplerin ve örgü örmenin terapisini bu kitapta buluyoruz. Aşkta var çaresizlik, hüzün ve mucizeler bir de Bir Yumak Mutluluk...

Kitap okumayı sevmeyen arkadaşlar böyle güzel kitaplardan başlaya bilirler.

sevgiyle kalın :)

19 Eylül 2012 Çarşamba

One Day


Herkese merhaba :)

Kitabını okuyup hemen sonrasında filmini izleyenlerdenminiz bilemem ama ben değilim çok merak ettğim tavsiye edilenleri izliyorum. Tavsiyelere açığım her zaman.

Bir Gün okuduğum, sevdiğim kitaplar arasında yerini aldı. Filmine gelirsek gayet başarılı sıkılmadan kitaptan kopmadan izliyorsunuz, bazı detaylar illa ki atlana biliyor bu her kitap/filmde olan durumlar.
Çok güzel bir aşk hikayesini anlatıyor Dexter'a kızmayanınız yoktur sanırım. Emma dünya tatlısı. Okumayanlar ya da izleyenler vardır çok detaya girmemek gerek bir şans verin derim ben. 




sevgiler :)

17 Eylül 2012 Pazartesi

Paulo Coelho / Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım



Selam sevgili kitap kurtları :)

Paulo Coelho okuyanınız yoktur sanırım. İlk Simyacı kitabını okumuşumdur, Simyacıdan daha çok sevdim bu kitabı tutkulu bir aşkı anlatıyor, her aşk kitaplarını da sevmem bu arada  yazarın çarpıcı anlatımından kaynaklanıyor olabilir.

Kitap çok kalın değil hemen bitiyor, ben çabuk bitirdim. Blog yazısını geciktirdim sanırım üşengeçliğimden. Tutkulu aşıkların bu yolculuğunu okuyun derim.

Bu iki altı çizili cümleyi çok sevdim.

"Pencereyi açtım. Ve de yüreğimi. Odaya güneş doldu, ruhuma aşk..."

"Tanrı, cehennemi cennetin içine sakladı."



4 Eylül 2012 Salı

İç Sıkıntısı

Geçmeyen bir durum varsa dün'ün iç sıkıntısı bugün de sirayet etmesi. Kalbimin üstüne üstüne bastırıyorlar sanki ya da ben böyle tabir ettim, nefes bile alamaz duruma geliyormuş insan. Neden arar duruma gelip bir neden bulamıyormuşun. Başka bir şeyin habercisi olmasını da istemiyorum hislerimin kuvvetli olmasını bu yüzden sevmiyorum işte, her şeyi sezmek anlamak can sıkıyor çoğu zaman .
Dua'ya sığınıyorum, hafifletir yüreği kuş misali ellerimizi açmak sadece Rabbimden Huzur diliyorum bugün ben, bu yüzden yazıyorum belki uçar gider iç sıkıntım.

Uyuyana Kadar S.J.Watson



Selam kitap kurtları :)

Merak ettiğim bir kitabı okudum en sonunda. İşin aslı çok gerildiğimi söyleyemem 3. Bölüme saklamış yazarımız gerilimi, kitapta bitmişti zaten.

Christine'in günlüğünü okuyorsunuz hep aynı şeyler bir türlü ilerlemiyor, eee.. şimdi ne olacak insan gerilim kitabı okuyunca heyecan bekliyor. Umduğumu bulamadım beğenen arkadaşların sayısını yadsımamak lazım. Benim şahsi görüşüm bu yönde.

sevgiler..

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Gölge Hırsızı / Marc Levy



Selam sevigili kitap kurtları :)

Kitabı bitireli çok oldu anca post giriyorum. Bayramdan ötürü, yeni bir yazarla tanıştım  Can Yayınları sayesinde güzel oldu. İndirim devam ediyor mu bilmiyorum bu kitabı almayanız varsa alsın çok güzel hızlı bir şekilde okuyup bitirdim.

Karakterin annesine olan sevgisi çok hoşuma gitti, ben böyle anlayışlı bir çocuk görmedim dedim. Çok sır vermiyeyim gölgelerle ilgili olduğu anlaşılıyor zaten.

Keyifli okumlar.

25 Ağustos 2012 Cumartesi

Minik Esra :)

 


Selam sevgili kitap kurtları :)

Fotoğraflara bakarken, neler bulduk neler kimini özlemle andık hatırladık anılarımızı, kardeşimle. Özlüyorum çocukluğumu bahçeli bir evde meyvelerin, çiçeklerin, organik domateslerin salatalıkların arasında büyümek çok keyifliydi. Komşuluğun arkadaşlığın en güzel olduğu zamanlardı, küsmek kavga etmek çok masumcaydı 5 dakika sonra hiç bir şey olmamış gibi oyuna devam ederdik. Aileler kavgaya küsmelere karışmazdı biliyorlardı birazdan barış imzalanacağını. Akşam ezanın da eve girmek diye bir kural yoktu hiç kimsenin korkusu yoktu çocuklarının kaçırılacağından, seyyar dondurmacıdan da zehirlenmedik, sadece çok dondurma yemekten midemizi üşütmüş olabiliriz. cipstir koladır merakımız yoktu onlara elma şekeri satan amcamız vardı horoz şekeriyle avunup mutlu olduk, zerdali çekirdeklerini kırıp içlerini yemekti eğlencemiz. İşte bunlardı bizim dünyamız belki de özlemimiz bu yüzden masumiyet kaybettik tedirginlik hakim herkeste... Ben özlüyorum çocukluğumu.

23 Ağustos 2012 Perşembe

Sonsuza Kadar / Susanna Tamaro





Selam sevgili kitap kurtları :)

Can Yayınlarının indiriminden yararlandığım belli oluyordur. Kapağını annem çok beğendi, kendisi çiçek desenli baskılı ne varsa sever bana da sevdirdi diyebiliriz. 

Arka kapak yazısını okumadan aldım süpriz olsun dedim. Konusu pek yabancı değil günümüzde duyduğumuz hikayelerden,  yazarımız sade diliyle hikayeyi çok güzel şekillendirmiş ben sevdim çok kısa bir sürede okudum, hazır indirime girmişken sizler de alıp okuyun derim. Olmadı bir arkadaşınıza armağan edin. Kitap kurtları için kitabın ederi değil manevi değeri önemlidir  :))

Sevgiyle kalın :)

16 Ağustos 2012 Perşembe

Peyami Safa / Fatih-Harbiye




Selam sevgili kitap kurtları :)

Bayram gelmeden son okuduğum kitabı yazmak istedim, bayram temizliği arasın da zira şuan çamaşır suyuyla çok fena içli dışlıyız :)

Peyami Safa tanışıklığımız eskilere dayanıyor hatta hangi kitaplarını okudum onu bile hatırlamıyorum.  '' Dokuzuncu Hariciye Koğuşu''  hariç diyeyim.

Kitapta Osmanlıca kelimeler var bunlar gözünüzü korkutmasın. Akıcı kolay okunuyor sadece bilmediğiniz kelimeler çıkabilir.

Neriman batılı kültürüne merakı Macit(batılı) sayesinde artmaktadır, diğer tarafta çocukluğundan beri yanında olan Şinasi(doğulu) kendi için de savaş vermektedir.
Günümüzde de böyle değil mi? Özenti gençlik yetişiyor. Bir çok şey olanlara büyülü gibi geliyor  Genç arkadaşlarımızın okumasını tavsiye ediyorum. Ders verici nitelikte bir kitaptır.

Sevgiyle kalın :)

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Canan Tan / En Son Yürekler Ölür



Selam sevgili kitap kurtları :)

Eğer hala ''Canan Tan'' okumayanlarınız varsa okuyun ben kendisiyle lise de tanıştım. Dönem dönem  kitapları elime geçtikçe okumaktayım. sanırım  Canan Tan sevenlerdenim Belki de tanışıklığımız eskiye dayandığı içindir.

Kolay bir anlatımı, sade bir dili var  akıcı yorulmadan sonunu merak ederek okuyorsunuz 2 gün de bitebilir :) Kitapta dram ağırlıklı birbirlerini geç bulup erken kaybeden çiftimiz var, organ bağışıyla ilgili bilmediğim detayları öğrenmiş oldum. Tavsiye niteliğin de bir kitap olduğunu düşünüyorum, kafanızı yorup zaman kaybetmenize neden olmaz. Hatta hiç kitap okumayanlar için Canan Tan kitapları öneriyorum, sıkılmayacakalarından eminim.


                                         '' Sen gözlerinden ateşler saçarak, zehirli                  
                                 oklarını bana yöneltirken, ben sana aşık oldum Nehir...''


                                      '' Sen tüm şatafatlı tanımlardan sıyrılıp en doğal halinle,
                                          yaramazlık yapan çocuklar gibi boynunu bükmüş
                                      bağışlanmayı beklerken, ben sana aşık oldum Deniz...''

10 Ağustos 2012 Cuma

Genç Werther'in Acıları GOETHE



Selam sevgili kitap dostlarım...

Fotoğrafta gördüğünüz gibi Dünya Klasiklerinden okudum, klasikleri genelde tavsiyeyle okuyorum biliyorsunuz ki çok ağır olabiliyorlar.

Kuzenimden aldığım bu kitabı yanında da şöyle bilgiler verdi. Vakti zamanında bu kitabı okuyanlar da intihar edenler olmuş bir de iki kere okunmalıymış aşık olmadan önce, aşık olduktan sonra bu bilgileri duyunca ilgimi çekti.

Kitaptan pek bir şey anlamadım filmini izlersem belki daha iyi anlarım çok ince olmasaydı devam etmeyi düşünmüyordum incecik kitap elim de süründü. İlerleyen zamanlar da tekrar okuya bilirim.

sevgiyle kalın :))

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Kelimeler Yetmez / A Thousand Words







Jack McCall (Eddie Murphy) Ağzı  iyi laf yapan herkesi ikna edebilen bir temsilcidir. Günün birinde  yaşadığı evin bahçesinde Bodhi ağacının çıkmasıyla Jack ‘in hayatı zindana döner. Jack ‘in her konuşmasında Bodhi ağacında bir yaprak eksilir ağaçta son yaprağın düşmesi demek hem Jack ‘in hem Bodhi ağacının yok olması demektir. Jack artık konuşmayı bırakıp insanlarla iletişim kurabileceği bir yol aramak zorundadır.
Hem komik hem de düşündürüyor. İzlemeye değer keyifli seyirler.
Fragmanını da buldum :))


4 Ağustos 2012 Cumartesi

İstanbullular Buket Uzuner



selam sevgili kitap kurtları :)

Blogumu açtığımdan beri ilkleri yaşıyorum sanırım, Buket Uzunerle yeni tanıştım. İyi ki tanımışım kendisini ve kitabını :) bundan sonra diğer kitaplarını okuyacağım her zaman ki gibi tavsiyelerinize açığım.

Kimler İstanbullu ?
Kimler değil ?
İlla doğup büyüyüp yaşamak mı gerekli...

Ruhen kendini İstanbullu hissediyorsan hele bu şehre gönülden bağlıysan herkes İstanbullu o zaman
Göç edip geliyorsun, taşı toprağı altın diye ne memleketini içine sindire biliyorsun ne de Yaşadığın İstanbulu...

Kitapta bilgilendirici bir tafarta var,  hem hikayeyi kaptırıyorsun kendini hem de İstanbulla ilgili bilmediklerini öğreniyorsun.  Anlıyacağınız yazarımızın bu kitabı çok güzel İstanbullu arkadaşlarımızın okuması gerekli ya da ben genelleme yapmayayım herkes okumalı, hepimizin bir İstanbul gezimiz olmuştur muhakkak..

sevgiyle kalın :))

ÖNEMSENMEK...




Bugün önemsenmenin anlam ve önemini öğrenmiş oldum. Ben sevdiklerime değer veririm önemserim sahiplenirim...
Duyguların karşılıklı olduğunu bilip uygulamada bir eksiklik sezdiysem işin aslı değişir, illa ki üzülürüm zaten duygusal bir insanım, biraz üzüldüm işte bugün çokta insanların üzerine gitmemeye karar verdim. Can sıkıcı olmamak adına ne kadar zor bi insanım ince düşünceli olmak zor insan olmak aynı zaman da bu zor insana tutamayacağınız sözler vermeyin. Çünkü ağzınızdan çıkan her kelime benim için Önemli ben sizi bu kadar önemsiyorken...
Canı sıkılmış Esra içini dökmeye çalıştı.

29 Temmuz 2012 Pazar

Boleyn Mirası PHILIPPA GREGORY




Selam sevgili kitap dostlarım, ramazan dolayısıyla kitaplar biraz ağır gidiyor zira kendim de ağırlaştım uyuşukluk tavan yaptı :)
Kitabımız bir seriden ibaret ve ben son kitabını okudum. Uzun zamandır bu seriyi okuyorum aslında uzamasının sebebi takas yöntemiyle okumam elime geçtikçe okudum üstüne çok düşmedim anlıyacağınız.
Seriyi okuyan bilir, bir Kralımız var Henry kellesini uçurmadığı karısı kalmadı. Taht oyunlarının baş kahramanları  Howard ve Boleyn kanındansanız, kur yapmak, entrika çevirmek, daha bir sürü gizli işe karışmak genleriniz de var demektir. Her seride olduğu gibi sonları hep aynı bitti.
Sevdiğim tarihi romanlardan biri bunun gibi bildiğiniz varsa eğer önerilerinize açığım...
Sevgiyle kalın.

17 Temmuz 2012 Salı

Duyguların Rengi Kathryn Stockett


Kitabımı bitireli çok oldu, gel gör ki ben ne yazayım bilemedim. o kadar uzun süre elimde süründü artık bitiremedikçe sıkılmaya başladım, yarım bırakmak istemedim onuda sevmiyorum.. şöyle bir tezatlıkta var aslında ben kitabı sevdim nasıl bir dönemime geldi bende anlamadım :)

Irkçılık çok kötü bir şey ben çok kızdım  Hilly'e bir insanın ten rengi farklıysa tuvaletine kadar ayrı olur mu beyazların hastanesine siyahlar giremiyor daha neler neler... içimi dökeceğim diye kitabı yazmayayım.

Kitabımızın ödüllü filmini izlemek istiyorum. Kitabı okuduktan sonra filmini izlemek ayrı bir keyifli bakalım hayalimdeki gibi mi çıkacak mekan ve birçok şey...

13 Temmuz 2012 Cuma

ICE AGE



 Buz devriyle karşınızdayım. Kısaca gidin yahuuu!! benim gibi bir Sid severseniz mutlaka gitmelisiniz bu sefer ki maceralarına tadına doyum olmaz. Animosyonları çok seviyorum ne olursa olsun izlerim, mesela Arabalar filminin bile hastayım orda da Materim var ben hala çocuk ruhlu :)  

 Film 3D li gözlükler benim başımı ağrıtıyordu genelde ama bu sefer öyle olmadı keyifle izledim çooookk güldüm :)

Ben gidemeyeceğim diye ağlarken bir bakmışım bloguma yazarken buldum kendimi, zaten şu sıralar ota b*k ağlar oldum hadi hayırlısı konuyu da saptırmasam olmuyor zaten :))

12 Temmuz 2012 Perşembe

Hoşgeldin Hüsnü Arkan

                                                                                             

                                                       İşte size HOŞGELDİN...

                                                    Kulaklarımızın pası silinsin.

Mino'nun Siyah Gülü HÜSNÜ ARKAN



İlk defa Hüsnü Arkan okudum merak ediyordum birçok blog da gördüm şarkılarını da dinliyorum. Hoşgeldin şarkısını ayrı bir seviyorum. Şarkıları kadar etkileyici samimi bir roman.
 
Gelelim kitaba Hikaye  60lı ve 2000li yılları arasında gidip geliyor. Aile içinde geçen asker eşler çocuklarını anlatan 12 Eylül olayları onları da etkilediği, ama Hüsnü Arkan fazla abartmadan bunu aktarıyor. 12 Eylül'ü kullanarak acıtasyon yapmamış hüzünlü bir hikaye ben Mino'ya zaman zaman kızdım . Küçük bir kasaba da sıkışıp kalmış baskılar onu o zaman için farklı bir karakter haline getirmiş. Bazende hak verdim anlaşıldığı gibi.

Tavsiye ediyorum ben okurken çok keyif aldım :)

30 Haziran 2012 Cumartesi

Haruki Murakami - 1Q84




Evet gözüm aydın :) Bitirdim kendime göre geç arkadaşlarıma göre hızlı, ben bunu 1 senede okurum diyen bile oldu. Ev kuşunun gezeceği tuttu gezdim gezdim, yorgun da olsam okudum uykusuz kaldım diyebilirim. 3-4 gibi uyuduğum zamanlar oldu.
Gel gelelim kitabımıza karakterle ilgili hiç bir bilgi vermek istemiyorum zira kitabı araştırırken kısa bir özetini görmüşlüğüm vardır. Hatta şurda şu olacak dedim yani o derece. Bu da can sıkıcı bir durum bana kalırsa.
Ben size bende bıraktığı etkiyi anlatayım öncelikle rüyalarıma kadar girdi rüyama girdiyse tamamdır . hikayesi,konusu alıp götürüyor kalınlığına aldanmamak gerek, evet çok detay var şehir ismi yemekler v.s ama benim kafa hiç karışmadı bazı kitaplarda olur. Aa bu kimdi? Hayy Allah bu isim daha önce geçmiş miydi daha neler neler :)
Benim Murakamiyle tanışmam Damdan düşer gibi oldu :) herkes dilini üslubunu bilerek okumaya çalırken bende tersten başladım iyi ki öyle yapmışım. 1Q84 bende güzel bir etki bıraktı. Tekrar okuyabilirim.. Önerim, Okuyun Diyorum geciktirmeyin çok seveceksiniz. ben hala etkisindeyim.    

                           Kitapta sürekli duyacağınız bi şey varsa oda Janacek Sinfonietta :)




                   Kitabı bana hediye eden kardeşime meleğime çok teşekkürler :) iyi ki varsın...


             “Yürekten sevdiğin bir insan varsa, bir kişi olsun yeter, hayatın kurtulmuş demektir…”

20 Haziran 2012 Çarşamba

Kararsız İnsan

Ne çektiysem kararsızlıktan çektim kimi zaman hatta çoğu zaman :D çevremde en yakın arkadaşım çok kararsızdır,  Aslıcığımı uzaktan izleyince kendimin de böyle olduğunu düşünmeme sebep oldu, harekete geçtim desem yeridir. İşin garip tarafı  ben kararsızlığımı resmen içimde yaşıyorum, kafamda kur kur.. o mu yoksa bu mu? derken bir bakmışım ruhen çökmüşüm. Uykusuz geceler geçirmişim hayır neyi, neleri bu kadar dert edip çeliştim şimdi düşününce anlamıyorum.
Sonra ne olduysa oldu artık çok düşünmemeye kara verdim. Sonuçta her şey olacağına varıyor, ben niye bu kadar debeleneyim ki siz siz olun boş verin. Şu dünyada var olana şükretmek gibisi yok, dua etmek gibisi yok en önemlisi Aile gibisi hiç yok!

16 Haziran 2012 Cumartesi


                             Son zamanlar da müzik anlayışım mı değişti ben mi değiştim, bilmiyorum.

                                         D&R dinleyip keşfettim ben Eşref Vaktini

                                                Günebakan şarkısını ayrı sevdim..

15 Haziran 2012 Cuma

Kitap kurdu Esra kendisine çok güzel ve özel arkadaşlar edindi twitter'da blog açma konusunda bana düşün dedi. ''KitapDelisiGzm'' Olumlu olmasını umdu, olumlu da oldu. ben de bu vesileyle blog açmaya kara verdim. yapabilir miyim diye çok düşündüm. Sonuçta günlük tutucam burada beni neler bekliyor hiç bilmiyorum, macera olarak görmeye başladım. burası bana samimi geliyor her zaman takip ettiğim birileri vardı dobra dobra anlatıyorlar, ne güzel diyorum içlerini döküyorlar, tatlı tatlı yorumlar yapılıyor. Bakalım beni neler bekliyor blog yolunda. Acemiyim bir yanlışım olursa affola.