25 Ağustos 2012 Cumartesi

Minik Esra :)

 


Selam sevgili kitap kurtları :)

Fotoğraflara bakarken, neler bulduk neler kimini özlemle andık hatırladık anılarımızı, kardeşimle. Özlüyorum çocukluğumu bahçeli bir evde meyvelerin, çiçeklerin, organik domateslerin salatalıkların arasında büyümek çok keyifliydi. Komşuluğun arkadaşlığın en güzel olduğu zamanlardı, küsmek kavga etmek çok masumcaydı 5 dakika sonra hiç bir şey olmamış gibi oyuna devam ederdik. Aileler kavgaya küsmelere karışmazdı biliyorlardı birazdan barış imzalanacağını. Akşam ezanın da eve girmek diye bir kural yoktu hiç kimsenin korkusu yoktu çocuklarının kaçırılacağından, seyyar dondurmacıdan da zehirlenmedik, sadece çok dondurma yemekten midemizi üşütmüş olabiliriz. cipstir koladır merakımız yoktu onlara elma şekeri satan amcamız vardı horoz şekeriyle avunup mutlu olduk, zerdali çekirdeklerini kırıp içlerini yemekti eğlencemiz. İşte bunlardı bizim dünyamız belki de özlemimiz bu yüzden masumiyet kaybettik tedirginlik hakim herkeste... Ben özlüyorum çocukluğumu.

6 yorum:

  1. Oy oy oy! Yanakları ısırılmalık çocukmuşsun ama sen. Pek tatlı şey maşallah diyeceğim de geçmiş zaman fotoğrafı olduğu için tuhaf kaçabilir korkusuyla diyemiyorum. Hala öylesin ya neyse ^^

    Yazdıkların beni kendi çocukluğuma götürdü. Köyde yaşamış olmanın verdiği bir rahatlık ve huzur vardı o dönem. Şimdi köy bile yabancılarla dolu ve bu bizim suçumuz maalesef :/

    YanıtlaSil
  2. Ne tatlısın fotoğrafta. Çocukluğumu ben de çok özlüyorum. Biz çekirdekleri kırıp yiyoruz hala :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim. Ben yiyemiyorum onları kırıp yemek kadar zevkli bir şey yoktu :)

      Sil
  3. bu ne şekerlik böyle :) ahh ahh çocukluğunu kim özlemiyor ki..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim iremm :)))
      eski fotoğrafları görünce özlemimiz arttı :)

      Sil